NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-MENAKİB

<< 2186 >>

عمار بن ياسر رضى الله تعالى عنه

38- Ammar b. Yasir

 

أخبرنا محمد بن أبان قال ثنا يزيد قال أنا العوام عن سلمة بن كهيل

  وأخبرنا أحمد بن سليمان قال ثنا يزيد بن هارون قال أنا العوام عن سلمة بن كهيل عن علقمة عن خالد بن الوليد قال كان بيني وبين عمار كلام فأغلظت له في القول فانطلق عمار يشكو خالدا إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فجاء خالد وعمار يشكوان فجعل يغلظ له ولا يزيده إلا غلظة والنبي صلى الله عليه وسلم ساكت فبكى عمار فقال يا رسول الله ألا تراه قال فرفع النبي صلى الله عليه وسلم رأسه قال من عادى عمارا عاداه الله ومن أبغض عمارا أبغضه الله قال خالد فخرجت فما كان شيء أحب إلي من رضى عمار فلقيته فرضي اللفظ لأحمد

 

[-: 8211 :-] Halid b. el-Velıd anlatıyor: Ammar ile aramızda tartışma oldu ve ona ağır söz söyledim. (Alkame der ki) Bunun üzerine Ammar Halid'i Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e şikayet etmek için gitti. Ammar ve Halid birbirinden şikayetçi olarak Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in huzuruna gelince Halid ona ağır söz söylüyor, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ise susuyordu. Bunun üzerine Ammar ağlayarak: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu görmüyor musun?" deyince, Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) başını kaldırdı ve: "Kim Ammar'a düşmanlık ederse Allah'a düşmanlık etmiş olur. Ammar'a buğzedene Allah buğzeder" buyurdu.

 

Halid der ki: "Oradan çıktığımda, benim için Ammar'ı razı etmekten daha sevimli bir şey yoktu. Onu buldum ve razı ettim." Lafız Ahmed'indir.

 

8212, 8213, 8214'te tekrar gelecek.  -  Tuhfe: 3509

 

Diğer tahric: Taberani (3830, 3831, 3832, 3833, 3835); Hakim (3/389, 390, 391); Ahmed, Müsned (16814),

 

 

أخبرنا محمد بن غيلان قال أنا أبو داود عن شعبة عن سلمة قال سمعت محمد بن عبد الرحمن بن يزيد يحدث عن أبيه عن الأشتر عن خالد بن الوليد قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم من يعاد عمارا يعاده الله ومن يسب عمارا يسبه الله

 

[-: 8212 :-] Halid b. ei-Velid, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Ammar'a düşmanlık edene Allah da düşmanlık eder. Ammar'a sövene Allah da söver" buyurduğunu nakletmiştir.

 

Tuhfe: 3509

 

 

أخبرنا محمد بن يحيى بن محمد قال أنا مالك بن إسماعيل قال ثنا مسعود بن سعد عن الحسن بن عبيد الله عن محمد بن شداد عن عبد الرحمن بن يزيد عن الأشتر قال كان خالد بن الوليد يضرب الناس على الصلاة بعد العصر قال فقال خالد بعثني رسول الله صلى الله عليه وسلم في سرية فأصبنا أهل بيت قد كانوا وحدوا فقال عمار هؤلاء قد احتجزوا منا بتوحيدهم فلم ألتفت إلى قول عمار فقال عمار أما لأخبرن رسول الله صلى الله عليه وسلم فلما قدمنا عليه شكاني إليه فلما رأى أن النبي صلى الله عليه وسلم لا ينتصر مني أدبر وعيناه تدمعان فرده النبي صلى الله عليه وسلم ثم قال يا خالد لا تسب عمارا فإنه من سب عمارا يسبه الله ومن ينتقص عمارا ينتقصه الله ومن سفه عمارا يسفهه الله قال خالد فما من ذنوبي شيء أخوف عندي من تسفيهي عمارا

 

[-: 8213 :-] Eşter anlatıyor: Halid b. ei-Velid ikindiden sonra (nafile) namaz kılanı döverdi. Halid der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) beni askeri bir birlikle gönderdi ve islam'ı kabul eden bir ev halkını ele geçirdik. Ammar: "Bunlar Müslüman olmakla kendilerini bizden korumuşlardır" dedi; ama ben onun görüşünü önemseyince Ammar: "Bunu Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e bildireceğim" dedi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanına geldiğimizde beni şikayet etti. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bana karşı ona yardım etmeyince gözleri yaşararak geri döndü. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onu geri çevirip:

 

"Ey Halid! Ammar'a sövme. Ammar'a sövene Allah söver. Ammar'ı ayıplayanı Allah ayıplar, Ammar'ı sefihlikle suçlayanı Allah sefih yapar" buyurdu.

 

Halid der ki: "Günahlarımın hiç birinden Ammar'ı sefihlikle suçlamamdan korktuğum kadar korkmuyorum."

 

Tuhfe: 3509

 

 

أخبرنا علي بن المنذر قال أنا محمد بن فضيل قال أنا الحسن بن عبيد الله عن محمد بن شداد عن عبد الرحمن بن يزيد عن الأشتر قال قال سمعت خالدا يقول قال رسول الله صلى الله عليه وسلم لا تسب عمارا فإنه من يسب عمارا يسبه الله ومن يبغض عمارا يبغضه الله ومن سفه عمارا يسفهه الله

 

[-: 8214 :-] Halid'in naklettiğine göre Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Ammar'a sövme, Ammar'a sövene Allah söver, Ammar'a buğzedene Allah buğzeder, Ammar'ı sefihlikle suçlayanı Allah sefih yapar" buyurmuştur.

 

Tuhfe: 3509

 

Diğer tahric: Taberani (3830, 3831, 3832, 3833, 3835); Hakim (3/389, 390, 391); Ahmed, Müsned (16814),

 

 

أخبرنا إسحاق بن منصور قال أنا عبد الرحمن عن سفيان عن الأعمش عن أبي عمار عن عمرو بن شرحبيل قال ثنا رجل من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم ملىء عمار بن ياسر إيمانا إلى مشاشه

 

[-: 8215 :-] Amr b. Şurahbil, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ashabından birinden Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Ammar b. Yesar iliklerine kadar imanla doludur" buyurduğunu bildirir.

 

Mücteba: 8/111; Tuhfe: 15653

 

Bu Hadisi Kütüb-i Sitte sahiplerinden Sadece Nesai rivayet etmiştir.

 

 

أخبرنا عبد الله بن محمد بن عبد الرحمن قال أنا معاذ عن بن عون عن الحسن قال قال عمرو بن العاصي إني لأرجوا أن لا يكون النبي صلى الله عليه وسلم مات يوم مات وهو يحب رجلا فيدخله الله النار قالوا قد كنا نراه يحبك قد كان يستعملك قال الله أعلم أحبني أم تألفني ولكنا يحب رجلا قالوا من ذاك الرجل قال عمار بن ياسر قالوا فذاك قتيلكم يوم صفين قال قد والله قتلناه

 

[-: 8216 :-] Hasan'ın naklettiğine göre Amr b. el-As: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in vefat ettiği gün sevdiği birini Allah'ın Cehenneme sokamayacağını ümit ederim" deyince: "Biz, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in seni sevdiğini ve sana görev verdiğini görüyorduk" dediler. Amr: "Beni seviyor muydu, yoksa kalbimi ısındırmak için mi görev veriyordu Allah bilir ama bir adamı sevdiğini biliyorduk" deyince: "O adam kimdir?" diye sordular. Amr: "Ammar b. Yasir" cevabını verince ise: "O, Sıffin günü öldürdüğünüz kişidir" dediler. Amr: "Valiahi (doğru), onu öldürdük" dedi.

 

Tuhfe: 10733

 

Diğer tahric: Ahmed, Müsned(17781).

 

 

أخبرنا الحسين بن حريث قال أنا بن علية عن بن عون عن الحسن عن أمه عن أم سلمة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال لعمار تقتلك الفئة الباغية

 

[-: 8217 :-] Ümmü Seleme, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in Ammar'a: "Seni azgın bir topluluk öldürecektir" buyurduğunu bildirir.

 

8490, 8491, 8492, 8493'te tekrar gelecek.   -  Tuhfe: 18254

 

Diğer tahric: Müslim 2916 (72, 73); Ahmed, Müsned (26563); İbn Hibban (6736, 7077).

 

 

أخبرنا أحمد بن سليمان قال أنا عبيد الله بن موسى قال أنا عبد العزيز بن سياه عن حبيب بن أبي ثابت عن عطاء بن يسار عن عائشة قالت سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول ما خير عمار بين أمرين إلا اختار أشدهما

 

[-: 8218 :-] Hz. Aişe, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Ammar, ne zaman iki şey arasında muhayyer bırakılsa, zor alanını tercih etti" buyurduğunu nakletmiştir.

 

Tuhfe: 17397

 

Diğer tahric: İbn Mace (148); Tirmizi (3799); Ahmed, Müsned (24820).

 

 

صهيب بن سنان رضى الله تعالى عنه

39- Suhayb b. Sinan

 

أخبرنا إبراهيم بن يعقوب وإسحاق بن يعقوب بن إسحاق قالا أنا عفان قال أنا حماد بن سلمة قال أنا ثابت عن معاوية بن قرة عن عائذ بن عمرو أن سلمانا وصهيبا وبلالا كانوا قعودا فمر بهم أبو سفيان فقالوا ما أخذت سيوف الله من عنق عدو مأخذها بعد فقال أبو بكر تقولون هذا لشيخ قريش وسيدها قال فأتى النبي صلى الله عليه وسلم فأخبره قال يا أبا بكر لعلك أغضبتهم لئن كنت أغضبتهم لقد أغضبت ربك فرجع إليهم فقال يا إخوتاه لعلي أغضبتكم قالوا لا يا أبا بكر يغفر الله لك اللفظ لإبراهيم

 

[-: 8219 :-] Aiz b. Amr bildiriyor: Selman, Suhayb ve Bilal (bir topluluk içinde) otururken Ebu Süfyan yanlarından geçince: "Valiahi! Allah'ın kılıçları, Allah'ın düşmanının boynundaki yerini almamıştır" dediler. Ebu Bekr: "Siz bu sözü Kureyş'in büyüğü ve efendisi için mi söylüyorsunuz?" dedi ve gidip bunu Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e anlattı. Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ey Eba Bekr! Sakın onları kızdırmış olmayasın. Eğer onları kızdırdıysan Rabbini kızdırdın demektir" buyurunca, Hz. Ebu Bekr yanlarına dönüp: "Kardeşlerim! Sizi kızdırmış olmayayım?" dedi. Onlar: "Hayır ey Ebu Bekr, Allah sana mağfiret etsin" karşılığını verdiler.

Lafız ibrahim'indir.

 

Tuhfe: 5057

 

Diğer tahric: Müslim (2504); Ahmed, Müsned (20640).